Dünyada eşi benzeri görülmemiş ve rezaletlerle dolu yerel seçimler
Batılı gözlemcilerin de dikkatlerinden kaçmadı. Gerçekçi ve demokratik seçimlerin yapıldığına dünyada inanan olmadı. Ama yeminli sahtekarlar için öyle de olsa, böyle de olsa farketmez. Seçim seçimdir diyorlar. Şırnak'ı şehir olarak yerle bir ettiler. Yerli halkın büyük çoğunluğu yerini, yurdunu terketmek zorunda kaldı. Zaten oldukça azalan yerli halk yerine emir komuta zincirine uymak zorunda olan yüzbinlerce asker, polis yerleştirildi oraya ve oy kullandırıldı.
Muş, Tatvan, Urfa gibi şehir ve ilçelere de dışarıdan sözümona seçmenler(!) kaydırıldı. Askeri, polisi ve tüm güvenlik güçleriyle medyayı da arkasına alan partili cumhurbaşkanı seçim propagandası için devletin bütün maddi ve manevi imkanlarını kullandı. Buna karşın en tehlikeli muhalefet olarak gördüğü HDP'yi de etkisiz hale getirmek için elinden ne geliyorsa onu yaparak göz korkutmaya çabaladı.
Neredeyse her Allahın günü muhalif HDP partililerine karşı oerasyonlar, gözaltılar, tutuklamalar derken sıkıştırmaya ve Kürtlerin gözünü korkutmaya çalıştı. Seçilmiş milletvekillerini bile dokunulmazlıklarına rağmen tutuklattırdı, göz dağı verdi. Kazansalar bile görevlerinden atarak yerlerine kayyum atamak gibi tehditlerde bulundu.
Böyle yaparak seçim propagandası veya çalışma yapmalarını bile engellemeyi hedef aldı. Yani, "boşuna çaba harcamayın, kazansanız da görevi bırakmak zorunda kalacaksınız" demeye getiriyor ve moral bozmaya çalışıyordu. Basın, medya, Yüksek Seçim Kurulu YSK, mahkemeler pençesinin altında. Korkacak bir şey yok nasılsa.
|