Halk hareketiyle el tükürüğü sel olur

Bu askeri darbeyi halk önledi. Hiç kimse kendisine bir pay çıkarmasın. Başta Erdoğan'ın bizzat kendisi bundan siyasi rant elde etmeye çalışacak ve kahraman edalarıyla arzı endam eyleyecek. Darbeyi önlemede sihirin kendi elinde olduğunu lanse edecek. Ve demokrasi karşıtlığında daha da güçlü bir şekilde ortaya çıkacak.

Ülke onun sayesinde demokrasi ve insan hak ve özgürlüklerinden bir hayli uzaklaştı, önümüzdeki dönemde daha da fazla uzaklaşacaktır. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

Benim dikkatimi çeken çok daha basit bir şey var. Hırant Dink vahşi bir cinayete kurban gittiğinde şöyle bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Dolduruşa gelen veya getirilen bazı gençler gibi işi basite indirgemeye çalıştılar. Malatya'daki Zirve yayınevi katliamı da aynı minval üzere dolduruşa getirilen saf gençler gibi lanse edildi.

Bunda da özellikle AKP ve Erdoğan karşıtı çevrelerce düzenlenen bir senaryo gibi iş basite indirgenmek isteniyor. Bir defa gerçekçi olalım. Hiç kimse baltayı kendi ayağına vurmaz ve askerlerin bir bölümüne yeşil ışık çakarak gelin bana bir askeri darbe teşebbüsünde bulunun demez. Çünkü eğer askeri darbe başarılı olsaydı başta kendi kellesi giderdi. Bunu anlayamayacak kadar basit bir insan değil o.

İstanbul'da köprülerin kapatılması, TRT'nin darbecilerce işgal edilmesi ve haber sunucusuna askeri darbecilerin bildirisinin okutulması, Genelkurmaybaşkanı orgeneralin rehine alındığı haberi, İstanbu Atatürk havaalanının kapısına askeri yığınak ve tank derken uçakların iniş ve kalkışlarına engel olunması...

Ankara emniyet müdürlüğünün askerlerce abluka altına alınması, Ankara Gölbaşı'daki özel harekat müdürlüğüne bombalı saldırı gibi eylemler öyle basite alınacak, senaryo gibi basit laflarla geçiştirilecek şeyler değil.

Ülkede medyanın medyalıktan çıkması, afaki, yalan yanlış haberler yüzünden halkın haber alma özgürlüğü zaten kısıtlıyken, her kafadan bir ses çıkması gözlerin ve dikkatlerin yabancı basına ve medyasına çekilmesine neden oldu. Halkın ezici çoğunluğu yabancı dil bilmediği veya haberleri izleyecek kadar yabancı diller bilmedikleri için sosyal medyada bir tedirginlik, bir şaşkınlık dikkat çekiyordu.

Buna karşın Almanya medyası oldukça dikkatli, çelişkili haber vermemek ve yalancı duruma düşmemek için kılı kırk yararak veriyordu Türkiye üzerine anlayabildiklerini ve algılayabildiklerini.

Askeri darbeler hiç bir zaman çıkış yolu olamazlar. Atatürk asker kökenli olduğu için defalarca yapılan askeri darbeler halkın indinde büyük tepkilere yol açmadı. Ülkeyi guya karanlıklardan aydınlıklara çıkaracaklardı ama, nafile. O darbelere karşı halkın tepkisi şartlandırılan Atatürkçülükten dolayı fazla büyük olmadı. Sivil iktidarlar ne kadar kötü olsa da askeri darbecilerden daha iyidir.

Diktatör özentili de olsa Erdoğan'a hakarete varacak denli her şey söylenebiliyor. Ama bir arkasında ordu gibi silahlı bir güç olan generale hakaret mümkün değil. Açıkça demokrasi düşmanı olduğunu yasa masa tanımadığını belirten Erdoğan, askeri darbeyle değil, muhalefetle, halkın ayaklanmasıyla mümkündür. Burada da CHP ve MHP muhalefet değil, iktidarın dayanak bastonları. Yani HDP'den başka ülkede muhalefet yok. Bakın tam tersi herkesin gözü önünde bu mümkün oldu. Halk ayaklanmasıyla son darbe hareketi başarısızlıkla sonuçlandı.

Hükümetlere karşı ayaklanmak, barışçıl gösteriler bile yakın zamanlara kadar ve kısmen de halen Türkiye'de çok ağır cezaları gerektiriyor. Avrupa Birliğinin bastırmasıyla ve dikte ettirmesiyle bu tür ceza yasalar ya iptal edildi veya yumuşatıldı.

Almanya anayasası sivil hükümetlerin ülkeyi demokrasiden saptırarak ırkçı, faşist veya teokratik bir bir tarafa çekmesi durumunda halkın buna engel olmasını emrediyor. Yani anayasaya göre halk sokaklara dökülmeli ve bu kötü gidişata bir dur demelidir.

cumali.uyan@gmail.com