www.uyan.de


www.uyan.net

Irkçılık veya milliyetçilik adını ulusalcılık diye yumuşatsanız da sonuçta bir şey değişmez. En son ulaşacağı yer faşizmdir, bu da demokrasi ve insan hak ve özgürlükleri düşmanlığıdır.

 

ANASAYFA

HABERLER

YAZARLAR

POLİTİKA

KÜLTÜR ve SANAT

TANITIM

TARİHTE KALAN

BİLDİRİLER

BİLGİ HAZİNESİ

 


BÜTÜN DÜNYA DİYOR
"ÇANAKKALE BOĞAZI"....

Avrupa Birliği demokratik normların yoğunluk merkezidir, sayın Akape Cumhurunun Başkanı. Cumhurbaşkanı da olsan kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan hiç bir kimseye "terörist" diyemezsiniz. Avrupa parlamentosunun önüne veya yanına çadır kuranları PKK'lılara benzetebilirsiniz. Örgütün sempatizanları da olabilirler. Ama hiç bir demokratik ülkede veya mantıkta bunlar terörist denemez. En beğenmediğin kim veya kimler varsa demokratik ülkelerde özgürce düşüncelerini sergileyebilirler. Ama miting, ama çadır kurarak, ama bağırıp çağırarak...
Bu yasal veya anayasal bir hak ve demokratik bir kuraldır. Bu hakkı sınırlamak bile demokratik ülkelerde hiç bir ferdin haddine düşmez. Tam tersine zatı Aliniz emriyle Ahmet ve Mehmet Altanlar, Can Dündar gibi ünlü gazeteciler veya cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rakibiniz ve legal bir siyasi partinin Başkanı Selahattin Demirtaş terörist diye işaretlenerek tutuklanamaz, yıllarca hapiste tutulamaz.

Batı mantığına göre bu devlet terörüdür sayın Akape partisi cumhurunun başkanı. Bu basit mantıkla hiç bir demokratik ülkeye ayak uyduramazsınız. Yabancı sermayenin ülkemize akmasını kendiniz engellemiş oluyorsunuz. Yabancı iş adamları ve yatırımcılara "ülkemiz güvenlidir, gelin bize yatırım yapın" demek yetmiyor. Adamlar ülkemizin ne denli güvenli olduğunu sizlerden veya yakın çevrenizden öğrenecek değiller. Bizim ülke insanlarımızın veya yalaka medyamızın bildiğinin ötesini veya daha da fazlasını biliyorlar.

Onlar "Terörle mücadele yasasını kaldırın" demekle kangrene dönen bir yaraya işaret ediyorlar. Terörle mücadele etmeyin demiyorlar. Lafı cebelleştirmeyin. Bu yasa insanlık ve demokrasi düşmanı ırkçı faşist askeri diktatör Kenan Evren'in istediğini keyfi bir biçimde tutuklayabilme yasasıdır. Demokrasiyi savunan sizlerin bu yasayı iptal etmesi ilk iktidara geldiğinizde bekleniyordu. Yapmamakla Avrupa Birliğini de aldattınız. Tutumunuzla askeri vesayete karşı olduğunuza ve demokrasiye doğru yol alacağınıza inandıkları için iktidarınızda AB ile üyelik müzakerelerinin yolunu açtılar.
AB ile üyelik müzakeresi sizlerden önceki hiç bir iktidara nasip olmadı. Çünkü en son söz generallerde bitiyordu. Her iktidarın başındaki Başbakanın boynu generallere karşı kıldan inceydi. Onlara karşı hiç birisi vık diyemiyorud. Sizler de başlarda generallerden korkuyordunuz. Yaşar Büyükkanıt daha KKK komutanı iken Kürtlere karşı Irak'a girelim diye tuttururken, siz "ülkemizdeki 5.000 PKK'lıyı bırakıp oradaki 500 PKK'lıya karşı savaş açmayı...." deyince paşa randevu bile almadan makamınızda sizi ziyaret etmiş ve aba altında sopayı göstermişti. Aynı gün ağız değiştirerek derin devletin ağzıyla konuşmaya başlamıştınız.
Yaşar Büyükkanıt'ı cezalandırmaya gücünüz yetmediği gibi bir de yükselttiniz ve sayenizde Genelkurmaybaşkanı olmuştu. Asıl onu en azından emekli olunca hapse attırabilirdiniz. Yapamadığınız gibi bir de devlet kesesinden pahalı ve zırhlı bir makam otomobili hediye etmiştiniz. Daha sonraki Genelkurmaybaşkanı İlker Başbuğ'a gücünüz yetti ve partinizin kurduğu kumpasla üçbuçuk yıl hapse yatırdınız. Bununla da onu takip eden diğer bütün generallere gözdağı vermiş oldunuz, aba altında sopa gösterdiniz.
O beğenmediğiniz veya aşağılamaya çabaladığınız Avrupa Birliği ülkelerinde siyasilere karşı generaller vık bile diyemezler. Deseler bile ağızlarından çıkan her laf gazetelerde haber değeri bile taşıyamaz.
7 Haziran seçim sonuçlarını hiç de öyle beklemiyordunuz. Kürt oylarını HDP baraj altında kalacak varsayımıyla çantada keklik sandınız. Beklentinizin ötesinde bir durum ortaya çıkınca seçimi beğenmediniz ve altı ay sonra Cizre, Şırnak gibi bazı Kürt şehir ve kasabalarını devlet eliyle yakıp yıkarak genel seçimleri tekrarlattınız.

Daha önceki yazılarım:

Metal yorgunluğu değil, beyin yorgunluğu

Avrupa Bakanı'nın falsolu fasılları ve fasafiso

Başbakan kendisini ülkü ocakları başkanı sanıyor

Ulan Yobazlar, dinciliğin dinsizlik, milliyetçiliğin demokrasi düşmanlığı olduğunu ne zaman anlayacaksınız?