www.uyan.de



BAĞIMSIZ AYLIK DERGİ
 
ODTÜ’LÜ ÖĞRENCİLERİN YAŞADIKLARI TİPİK BİR POLİS DEVLETİ UYGULAMASIDIR

18 Aralık 2012 günü Göktürk-2 uydusunun Çin’den fırlatılmasını izlemek için ODTÜ’deki
TÜBİTAK merkezine geleceği öğrenilen Başbakan ve Bakanları protesto etmek isteyen öğrencilere
yönelik uygulanan polis şiddetinin görmezden gelinerek, öğrencilerin suçlandığı bir psikolojik
harekatın başlatılması, üniversiteleri kutuplaştıracak ve şiddeti kutsayacak tehlikeli bir sürecin
gelişmesini sağlayabilir. Otoriterleşen Hükümetin ne yaptığını iyi düşünmesi gerekir.
İHD ve TİHV’in 10 Aralık 2012’de İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptıkları ortak açıklamada,
Türkiye de insan hakları durumunun giderek kötüye gittiği ve hükümetin otoriter uygulamalarının
had safhaya vardığı tespiti yapılmıştı. Açıklanan verilere baktığımızda Türkiye de sadece 2012
yılında 300 ün üzerinde toplantı ve gösteriye müdahale edilmiş, müdahale ile aşırı güç kullanılması
sonucu 4 kişi yaşamını yitirmiş, 555 kişi yaralanmıştır. Bu müdahaleler sırasında 6529 kişi
gözaltına alınmış, 1831 kişi tutuklanmıştır. Müdahalelerde işkence dahil her türlü kötü müdahale
yöntemine başvurulmuştur.
18 Aralık günü ODTÜ yerleşkesine giden Başbakanın ve heyetinin 3000’in üzerinde polisle
korunmaya çalışılması durumun vahametini ortaya koymuştur. Gösteri hakkını kullanmak isteyen
öğrenciler polisin müdahalesi ile karşılaşmıştır. Saatlerce süren polis müdahalesinde 50’ye yakın
öğrenci yaralanmış, Barış Barışık isimli öğrenci başına isabet eden gaz fişeği sonucu hayati tehlike
altında günlerce yoğun bakımda kalmıştır. Olaylardan bir gün sonra Başbakanın ODTÜ’yü ve
öğrencileri eleştirip hedef göstermesi sonucunda Ankara TEM Şube Müdürlüğü 12 öğrenci
hakkında yasa dışı silahlı örgütlere üye olmaktan soruşturma başlatmış, soruşturma dosyasında
hiçbir delil olmadığı halde savcılık ve nöbetçi hakimlik tarafından arama ve gözaltına alma kararları
çıkarılmış, öğrenciler iki gün gözaltında tutulduktan sonra çıkarıldıkları nöbetçi hakimlik tarafından
serbest bırakılmışlardır. Tıpkı Hopa Olaylarında olduğu gibi Başbakan ve AKP’ye yönelik eleştiriler
yasa dışı silahlı örgüt muamelesi görmekte, emniyet, savcılık ve mahkemeler hemen harekete
geçirilmektedir. ODTÜ’lü öğrencilerin yaşadıkları tipik bir polis devleti uygulamasıdır.
ODTÜ Rektörünün öğrencilerine sahip çıkan açıklamasından sonra tıpkı 28 Şubat sürecinde olduğu
gibi gizli bir el harekete geçmiş, ODTÜ’ye ve demokratik tepkisini gösteren öğrencilere karşı bir
kısım üniversite rektörleri sıraya girerek karşı açıklamalar yapmaya başlamışlardır. Bununla da
kalınmamış, YÖK tarafından soruşturma açılacağına dair açıklama yapılmıştır. 2
12 Eylül 1980 askeri darbesinin en önemli kurumu YÖK’tür. YÖK düzenindeki üniversitelerin
Türkiye’nin demokratikleşmesine ve bilim üretmesine katkı sunmayacakları açıktır. Adeta emir
komuta zinciri altında kendini açıklamaya yapmaya mecbur hisseden rektörler var oldukça
Türkiye’de bilim gelişmeyecektir. Muhalefette iken YÖK’e karşı olduğunu söyleyenlerin iktidar
olanaklarını elde ettikten sonra YÖK düzenini devam ettirmeye çalışmaları, demokrasiye olan
inançsızlıklarını ortaya koymaktadır.
ODTÜ’lü öğrencilerin protestosu ile başlayan bu yeni sürecin öğrettiği en önemli şey, Türkiye’de
gösteri hakkına saygı duyulmadığı ve polis şiddetinin bizzat Başbakan tarafından kutsandığı otoriter
yönetim anlayışının iyice açığa vurmasıdır. Gösteri ve toplanma yolu ile düşüncelerini ifade etme
en temel insan hakkıdır. Bu hak kullanılırken elbette ki şiddete başvurulmayacaktır. Ancak her
gösteri hakkının polis şiddeti ile yani devlet şiddeti ile bastırılması, o devletin polis devleti
olduğunu ve otoriter bir yönetim anlayışı ile yönetildiğini gösterir. Öğrencileri suçlayıp, polisin
şiddetine sessiz kalanları kınıyoruz. Başbakanın nasıl ki Roboski’de sorumlu olan silahlı kuvvetlere
teşekkür etmesi gibi, ODTÜ’de öğrencilere saldıran polise teşekkür etmesini kınıyoruz. Kendisini
dinlenmekten koruyamayan bir Başbakanın, asker ve polis şiddetini engelleyemeyen bir Başbakanın
yaptığı tek şey askere ve polise teşekkür etmektir.
Türkiye hapishanelerinde tutuklu bulunan yüzlerce öğrenciyi unutmamalıyız. Üniversite
Rektörlerine bu öğrencilerle dayanışmaya ve bu öğrencilerin bir an önce serbest bırakılması için
girişimde bulunmaya davet ediyoruz. İfade özgürlüğüne ve bilime inanan Rektörlerin yapacağı tek
şey hükümet politikalarını eleştirmektir. 12 Eylül düzenini ve dolayısıyla YÖK düzenini
savunanların Türkiye bilim ortamına katacağı hiçbir şey yoktur.
İHD ve İnsan hakları savunucuları gösteri hakkını kullanan ve düşüncelerini şiddete başvurmadan
ifade eden herkesin yanındadır. ODTÜ’lü öğrenciler başta olmak üzere, ötekileştirilmek istenen tüm
üniversite öğrencilerinin yanında olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ



J 7, 19, D-68159 Mannheim
Tel.  +49  (0) 621-15 12 12  
Fax +49 (0) 621-29 18 50

Kontakt:  uyan@uyan.de Mail

Copyright © 2000 Cumali UYAN, Stand: 01. April 2002


ANASAYFA

HABERLER

YAZARLAR

POLİTİKA

KÜLTÜR-SANAT

BİLDİRİLER

BİLGİ HAZİNE

TANITIM

TARİHTEN